Melbourne'de Hava

16 Kasım 2014 Pazar

Yazı 10 - Avustralya Hakkında Genel Bilgiler

Avustralya Hakkında Genel Bilgiler

Yuzeysel basit bilgilerden baslarsak eger ki; Avustralya Guney Yarimkurede yer alir. Okyanusya kitasindadir diyebiliriz ki zaten bu kitanin karasal cogunlugu Avustralya’dadir. Hint Okyanusu ve Buyuk Okyanus arasindadir. Komsulari tabii ki kardes ulke Yeni Zellanda, Endonezya, Dogu Timor, Papua Yeni Gine, Solomon Adalari, Vanuatu, Yeni Kaledonya’dir. Yalniz bir ada olmasi itibariyle bunlardan hicbiriyle karasal bir bagi bulunmamaktadir. Buda aslina bakarsaniz bir nevi daha az politik sorun anlamina geliyor.

Avustralya, dunya uzerinde Türkiye’ye en uzakta bulunan ulkelerden birisidir. Mesela Google’den Melbourne – Istanbul uzakligini aradigimda 14,620 km uzaklik var diyor. 


Daha uzagi icin ornek: Yeni Zellanda


Yonetim Bilgileri

Yonetim Bicimi
Federal Monarsi
Federal Hukumet à Eyalet Hukumetleri à Lokal Hukumetler (Belediyeler)
Genel Vali
Basbakan
Tony Abbott (Liberal Parti)
Baskent
En buyuk sehir
Federal Bakanliklar
Bakan Adlarini 16 Kasim 2014 tarihi itibariyle veriyorum.
Bazi Siyasi Partiler
Parti adlarini Türkiye’deki siyasal parti adalarina gore cok farkli olduklari icin verdim. Burada cok cesitli goruslerde cok cesitli partiler var. Hatta bazi partiler direkt olarak kisi adlarini bile icerebiliyor mesela Palmer United Party (Zengin bir is adami Clive Palmer'in kurdugu bir parti) gibi. Ancak en buyuk ve her secimde kozlarini paylasan iki buyuk parti Liberal Party ve Australian Labor Party.

Burada bir paragraf acmakta fayda var ‘Yonetim Bicimi’ maddesi ile ilgili olarak. Burada hukumetlerin hiyerarsisi mevcut. Yani Avustralya capina hakim Federal Hukumet (Basbakan Tony Abbott) Avustralya’nin genel ic isleri, finans yonetimi, ekonomi yonetimi, gocmenlik politikasi, dis isler ve milli savunma gibi isleri yonetirken, Eyaletlerin basinda bulunan State Government (yani Eyalet Hukumetleri) da ayni seyi hukumeti bulundugu eyelet capinda yonetir. Ancak Eyalet Hukumetlerinin gocmenlik politikasi, dis isleri  ve milli savunma gibi konularda bir yaptirimlari bulunmamaktadir. Bu seviyeden daha asagiya indigimizde ise Local Goverments yani Belediyeleri goruyoruz. Burada Belediyeler Türkiye’dekine gore biraz farklilik gosteriyorlar. Her belediye sanki bir sirketmis gibi yonetiliyor. Bir CEO’su var ve cesitli islere bakan direktorler ve altlarinda mudurler (manager) mevcut. Secimlerde secilen Councillor’lar yani Belediye Meclis Uyeleri kendi aralarinda secim yaparak secildikleri donem icin Belediye Baskanini (Mayor) secerler. Burada Belediye Baskanlarinin Türkiye’deki gibi yetkileri yoktur. Belediyenin genel programini, yatirimlarini filan hep CEO yonetir ve bu CEO’lar secimle gelip secimle gitmezler. Councillor’lar daha cok halkin sectigi Belediye denetcileri gibi gorev alirlar ve belediyeleri halkin ihtiyaclarini karsilamalari dogrultusunda denetlerler ve belediye ve halk arasinda kopru olustururlar. Su anda (16 Kasim 2014 itibariyle) Melbourne’de belediye baskani bir Turk olan 2 adet belediye biliyorum. Birisi Moreland City Council digeri ise Hume City Council.

Istatistiki bilgileri guzel bir istatistik data deposu olan http://knoema.com/atlas web adresinden edindim. Aslinda sadece Avustralya icin olan bilgileri verecektim ancak daha sonra Türkiye icin olan bilgilerin eklenmesiyle yapilabilecek kiyaslama ile verdigim bilgilerin okuyanlar icin daha anlamli olacagini dusundum ve tablolara Türkiye kolonlarini da ekledim.


Demografik Bilgiler


Avustralya
Türkiye
Nufus
23,130,900 (2013 yili itibariyle)
74,932,641 (2013 yili itibariyle)
Sehir Nufusu Orani
%89.2 (2013 yili itibariyle)
%72.4 (2013 yili itibariyle)
Nufus Yogunlugu
3.0 insan / km2
97.4 insan / km2 (2013 yili itibariyle)
Nufus Buyume Orani
%1.8 (2013 yili itibariyle)
%1.3 (2013 yili itibariyle)
Dogum Orani
13.6 bebek / 1000 insan (2012 yili itibariyle)
17.1 bebek / 1000 insan (2012 yili itibariyle)
Olum Orani
6.5 insan / 1000 insan (2012 yili itibariyle)
5.7 insan / 1000 insan (2012 yili itibariyle)
0-14 Yasindakilerin Nufusa Orani
%19.1 (2013 yili itibariyle)
%25.7 (2013 yili itibariyle)
15-64 Yasindakilerin Nufusa Orani
%66.6 (2013 yili itibariyle)
%67.0 (2013 yili itibariyle)
65 ve ustu Yasindakilerin Nufusa Orani
%14.3 (2013 yili itibariyle)
$7.4 (2013 yili itibariyle)
Kadin/Erkek Sayilarinin Nufusa Oranlari
%50.2 (2013 yili itibariyle – yani kadin sayisi az bir farkla onde)
%50.9 (2013 yili itibariyle – yani kadin sayisi az bir farkla onde)

Yuz Olcumu Bilgileri


Avustralya
Türkiye
Yuzolcumu
7,682,300 km2 (2013 yili itibariyle)
769,630 km2 (2013 yili itibariyle)
Tarim Alani
4,054,740 km2 (2012 yili itibariyle)
384,070 km2 (2012 yili itibariyle)
Orman Alani Orani
%19.2 (2012 yili itibariyle)
%15.0 (2012 yili itibariyle)

Ekonomi Bilgileri


Avustralya
Türkiye
Milli Gelir
1,505,920,000,000 USD (2013 yili itibariyle)
819,990,000,000 USD (2013 yili itibariyle)
Kisi Basina Milli Gelir
64,578 USD (2013 yili itibariyle)
10,721 USD (2013 yili itibariyle)
Milli Gelir Buyume Orani
%2.8 (2014 yilinda simdiye kadar)
%3.0 (2014 yilinda simdiye kadar)
Enflasyon Orani
%2.5 (2013 yili itibariyle)
%7.5 (2013 yili itibariyle)
Issizlik Orani
%6.2 (2014 yili itibariyle)
%9.5 (2014 yili itibariyle)
Ihracat
310,969,075,535 USD (Mal ve Servisler – 2012 yili)
206,710,000,000 USD (Mal ve Servisler – 2012 yili)
Ithalat
334,928,589,940 USD (Mal ve Servisler - 2012 yili)
249,443,000,000 USD (Mal ve Servisler – 2012 yili)
Goruldugu uzere Ihracat – Ithalat bakimindan Avustralya ve Türkiye degerleri birbirine baya yakin degerler. Ancak Milli gelirde Avustralya baya bi ronde gozukuyor bu da nufusun Türkiye’ye nazaran az olmasida eklenince kisi basina dusen milli gelirde neredeyse Türkiye’nin 6 kati olacak sekilde bir fark olusturuyor.

 Saglik Bilgileri


Avustralya
Türkiye
Bebek Olum Orani
3.4 / 1,000 canli dogum (2013 yili itibariyle)
16.5 / 1,000 canli dogum (2013 yili itibariyle)
Cocuk (5 yas ve alti) Olum Orani
4 / 1,000 cocuk (2013 yili itibariyle)
19 / 1,000 cocuk (2013 yili itibariyle)
Hamile Kadinlardaki Olum Orani
6 / 100,000 dogum (2013 yili itibariyle)
20 / 1,000 dogum (2013 yili itibariyle)
Yeni Doganlar icin ortalama beklenen Yasam Suresi
82.1 yil (2012 yili itibariyle)
74.9 yil (2012 yili itibariyle)
Saglik harcamalarinin Milli Gelire Orani
%9.1 (2012 yili itibariyle)
%6.3 (2012 yili itibariyle)
Tuberkuloz Vakaa Sayisi
6.5 / 100,000 insan (2012 yili itibariyle)
22.0 / 100,000 insan (2012 yili itibariyle)
Kadinlardaki Obezite
%24.9 (2008 yili itibariyle)
%35.6 (2008 yili itibariyle)
Erkeklerdeki Obezite
%25.2 (2008 yili itibariyle)
%22.8 (2008 yili itibariyle)
Anlasilacagi uzere, obezite Avustralya’da en buyuk saglik problemlerinden birisi. Doga ve hava sartlarinin spor ve egzersiz yapmaya cok elverisli olmasina ragmen fast food ve diger yemek aliskanliklari buna sebep oluyor herhalde. Ayni sorun Türkiye icin de gecerli tabii ki.

Egitim Bilgileri


Avustralya
Türkiye
Egitimdeki Kamu Harcamalari Orani
%5 (2011 yili itibariyle)
%3 (2006 yili itibariyle)
Ilkokula Kayit Orani
%96.9 (2012 yili itibariyle)
%95.1 (2012 yili itibariyle)
Ilkokul Suresi
7 yil (1 yil hazirlik + 6 yil ilkokul)
5 yil (1 yil hazirlik + 4 yil ilkokul)
Ortaokul-Lise Suresi
6 yil (3 yil ortaokul + 3 yil lise)
8 yil (4 yil ortaokul + 4 yil lise)

Telekomunikasyon Bilgileri


Avustralya
Türkiye
Her 100 kisideki Internet kullanici sayisi
83.0 (2013 yili itibariyle)
46.3 (2013 yili itibariyle)
Internet kullanicilarinin Nufusa Orani
%82.3 (2012 yili itibariyle)
%45.1 (2012 yili itibariyle)
Her 100 kisideki Cep Telefonu kullanici sayisi
106.8 (2013 yili itibariyle)
93.0 (2013 yili itibariyle)

Milli Savunma


Avustralya
Türkiye
Askeri Harcamalar
23,963,000,000 USD (2013 yili itibariyle)
19,085,000,000 USD (2013 yili itibariyle)
Askeri Harcamalarin Milli Gelire Orani
%1.6 (2013 yili itibariyle)
%2.3 (2013 yili itibariyle)

Ulasim Bilgileri


Avustralya
Türkiye
Her 1000 kisi icin mevcut olan araba sayisi
558.8 (2011 yili itibariyle)
110.2 (2011 yili itibariyle)
Havayolu ile tasinan yolcu sayisi
70,883,315 (2013 yili itibariyle)
74,353,297 (2013 yili itibariyle)
Trenyolu ile tasinan yolcu sayisi
1,500,000,000 yolcu-km (2010 yili itibariyle)
4,598,000,000 yolcu-km (2012 yili itibariyle)
Trenyolu
41,461 km
9,642 km (2012 yili itibariyle)
Karayolu
823,217 km (2011 yili itibariyle)
370,276 km (2011 yili itibariyle)

Suc Istatistikleri


Avustralya
Türkiye
Cinayet Orani
1.1 / 100,000 nufus (2012 yili itibariyle)
2.6 / 100,000 nufus (2011 yili itibariyle)
Saldiri
305.5 / 100,000 nufus (2011 yili itibariyle)
219.3 / 100,000 nufus (2008 yili itibariyle)
Adam Kacirma
12.0 / 100,000 nufus (2011 yili itibariyle)
14.9 / 100,000 nufus (2008 yili itibariyle)
Soygun
16.9 / 100,000 nufus (2011 yili itibariyle)
10.9 / 100,000 nufus (2008 yili itibariyle)
Evlere girip hirsizlik
659.1 / 100,000 nufus (2012 yili itibariyle)
162.3 / 100,000 nufus (2008 yili itibariyle)

Arastirma ve Gelistirme Istatistikleri


Avustralya
Türkiye
Ar-Ge Harcamalarinin Milli Gelire Orani
%2.4 (2010 yili itibariyle)
%0.9 (2011 yili itibariyle)
Ar-Ge Arastirmaci Sayisi
4,280.4 / 1,000,000 insan (2008 yili itibariyle)
987 / 1,000,000 insan (2011 yili itibariyle)
Ar-Ge Teknisyen Sayisi
1,120.0 / 1,000,000 insan (2008 yili itibariyle)
173.2 / 1,000,000 insan (2011 yili itibariyle)
Bilimsel ve Teknik Makale Sayisi
20,603 (2011 yilinda yayinlanan)
8,328 (2011 yilinda yayinlanan)
Patent Basvuru Sayisi
2,627 (2012 yili icerisinde)
4,434 (2012 yili icerisinde)

Dunya Ile Karsilastirmali Siralamalar

Bilgi
Avustralya
Türkiye
Insani Gelismislik Indexi
0.93 (1=en gelismis) (2013 yili itibariyle)
0.76 (2013 yili itibariyle)
Is Yapabilmenin Kolayligi
11 (1=en iyisi) (2014 yili itibariyle)
69 (2014 yili itibariyle)
Global Rekabet Gucu
22 (1=en iyisi) (2014 yili itibariyle)
45 (2014 yili itibariyle)
Basin Ozgurlugu
16.9 (ne kadar az o kadar iyi) (2014 itibariyle)
45.9 (2014 yili itibariyle)
Demokrasi Indexi
6 (1=full democracy) (2012 yili itibariyle)
88 (2012 yili itibariyle)
Siyasi Haklar
1.0 (1=en yuksek) (2013 yili itibariyle)
3.0 (2013 yili itibariyle)
Refah
4 (1=en iyisi) (2012 yili itibariyle)
89 (2012 yili itibariyle)


Bu tablolardaki bilgiler aslinda yorumlamaya kalksak, bircok seyi acikliyorlar ancak burada fazla politik mevzulara girmek isteginde degilim. Amacim sadece bilgi verebilmek.

Burada verdigim bilgileri tek dogru bilgi kaynagi olarak kabul etmemek lazim, sonucta ben bir web sitesinden aldim bu bilgileri, tabii ki kendim uydurmadim ancak internetten ilgili konularla ilgili daha bircok web sitesi bulunabilir. Ilgilendiginiz bilgiler varsa daha derinlemesine arastirma yapmanizi tavsiye ederim.

Bir sonraki yazimda herseyin basi saglik diyerekten Avustralya'daki saglik sistemini Melbourne'de 8 seneden fazladan ailecek yasadigimiz tecrubelerimiz isidinga yazmaya calisacagim.

Saglicakla kalin...

26 Eylül 2014 Cuma

Yazı 9 - Genel Avustralya Tarihi

Avustralya’nin tarihi deyince bunu iki kategoriye ayirmak gerekir;

  • Avrupa'lilardan once
  • Avrupa'lilardan sonra

Avrupa'lilardan onceki tarihe bakarsak tabii ki Aborjinlerden ve Torres Bogazi Adalari’nda yasayan yerlilerin hakimiyetlerinden bahsetmek gerekir. Aborjinlerin 40 bin yil civarinda bir suredir Avustralya’da yasadiklari tahmin edilmektedir. Yine tahmini olarak Guney Dogu Asya’dan adaya sal gibi kucuk deniz araclarini bir sekilde gecerek yerlestikleri dusunulmektedir. Aborjinler ve Torres Bogazi Adalari yerlileri farkli bir kulturel kimlige sahiptirler.

Avustralya’nin yazili tarihi ise Avrupa'lilarin cografi kesiflerin ardindan burayla ilgilenmesi ve yerlesmesi ile baslar. Adayi ilk kesfeden Avrupalilar sanilanin aksine Ingilizler degil Hollanda'lilardir (1606 yili, Willem Janszoon). Sahsen ben de onceleri burayi ilk kesfedenlerin Ingilizler oldugunu dusunuyordum, ve bunun bu sekilde olmadigini sonradan ogrendim. O zamanin Endenozya’si ile ticari iliskiler yuruten Hollanda’lilar adaya ilk defa 17. Yuzyilin baslarinda gelmisler adanin kuzey bolgelerinde (Cape York yarimadasinda) arastirmalar yapmislar buralari Yeni Hollanda olarak adlandirmis ancak nedeni bilinmedik bir sekilde burada yerlesmek gibi bir tutum izlememisler. Kaldi ki belkide onlardan once bile gemiler ile gelenler olmus ancak bu kesifler kayit altina alinmamis olabilir. Kimbilir belkide Sultan 2. Selim’in Endenozya’nin Aceh bolgesine yardim olsun diye gonderdigi Osmanli donanma birligi bile bir nevi adanin kuzey taraflarina ugramis bile olabilir kanimca.

1770 yilinda Kaptan James Cook Avustralya’nin dogu sahillerine yolculuk yapmis, bolgenin haritasini cikarmis, buralari ‘New South Wales’ yani ‘Yeni Guney Galler’ olarak adlandirmis ve Buyuk Britanya topraklarina kattigini ilan etmistir. 

Kaptan James Cook

Avustralya’da Avrupa’li yerlesimi (Port Jackson) Buyuk Britanya’dan yola cikan ve ‘ilk filo’ olarak bilinen ilk on bir mahkum gemisinin 26 Ocak 1788 tarihinde gelmesiyle baslamistir ki 26 Ocak gunumuzde de Australya Gunu olarak kutlanmaktadir ve resmi tatildir. Bu tarihlerde Britanya’da yasalar cok agirdi ve hapishanelerde cok fazla mahkum barindirmak pek mumkun degildi. Ingiliz hukumeti bu sorunu giderebilmek adina mahkumlardan en azili olanlarini dunyanin diger ucundaki yeni kolonileri Yeni Guney Galler’e yani New South Wales’e gondermeye basladi.

New South Wales’in ilk valisi Kaptan Arthur Phillip’tir. Bu vali koloninin ilk yillarinda bircok problem ile karsilasmis ve bunlarin cogunu cozmeyi basarmistir. Bu sekilde Ingiliz hukumetini adaya daha fazla mahkum gonderme konusunda tesvik etmistir. Adaya mahkum ve mahkum olmayan daha cok gocmenin gelmesi sonucu koloni giderek gelismis ve buyumustur. Bunun sonucunda adanin diger bazi yerlerindede koloniler kurulmaya baslanmistir.

Mahkum olmayan ilk gocmenler Ingiltere ve Irlanda’dan gelmislerdir. Bunun sonucu olarak gunumuzde de Ingiliz ve Irlanda kulturel mirasinin Avustralya’nin kulturel yapisinda cok buyuk bir etkinligi vardir.

New South Wales’i sonradan kurulan Tasmania (1803), South Australia (1836), Victoria (1851) ve Queensland (1859) kolonileri izlemistir. 1850’lerdeki altina hucum zamaninda Britanya’dan ve dunyanin diger yerlerinden insanlar adaya gelmis ver yerlesmisler ve altin madenlerinden zengin olmak hayallerinin pesinden kosmuslardir. 1855 – 1890 arasinda alti koloni kendi ozerk hukumet olma haklarini kazanmislardir. Bunun sonrasinda 1 Ocak 1901 tarihinde Avustralya Koloni Federasyonu kurulmutur. Bu sekilde Buyuk Britanya Kralliginin yonetiminde, Avustralya Kraliyet Devleti kurulmus oldu.

1911 yilinda Melbourne ve Sydney sehirlerinin baskent olmaya dair cekismelerinde bir sonuc alinamayinca baskent olmasi onerilen Canberra bolgesinde 'baskent bolgesi' olan Australian Capital Territory (ACT) kuruldu.

Bunun disinda Avustralya’lilara Avustralya’li ruhunu kazandiran ilk gelismenin 1. Dunya savasinda Avustralya ve Yeni Zellanda askeri gucunde (ANZAC) yer almalari ve bu savasta basta Canakkale Savasi’inda Mustafa Kemal Ataturk (o zaman daha Ataturk soyadini almamisti) komutasindaki Osmanli ordu birlikleri karsisinda olmak uzere buyuk kayiplar vermeleri olarak kabul edilir.

1942 yilinda, Avustralya ile Buyuk Britanya arasindaki bircok yasal bag resmen son bulmustur. 1986 senesindeki Avustralya Akti ile de tamamen sona ermistir. Buna ragmen Avustralya halki 1999 yilinda yapilan referendumda %55 cogunlukla cumhuriyet rejimine gecmeyi reddetmislerdir. Bugun ulke halen sembolik olarak Buyuk Britanya Kralicesine bagli, anayasal monarsi altinda parlamenter bir sistem ile yonetilmektedir.

Avustralya tarihi hakkinda daha fazla bilgi suradan edinilebilir.

Bir sonraki yazimda gunumuz Avustralya'si hakkinda genel bilgiler vermeye calisacagim. Artik ondan sonraki yazilarda da yavas yavas detay anlatimlara baslayabilirim.

Saglicakla kalin.

16 Eylül 2014 Salı

Yeniden...

Herkese merhabalar,

2 aylik bir Turkiye tatilinin ardindan Melbourne'e donduk. Bu sebeple uzun zamandir yazi ekleyemedim bloga. Kisa zaman icinde yeni yazilarimla devam edecegim.

Saglicakla kalin.

23 Mayıs 2014 Cuma

Yazı 8 - Avustralya'daki 8 yılımız

Evet 9 Mayis 2014 Cuma gunu Avustralya’ya yerlesmek uzere ayak bastigimiz 9 Mayis 2006’dan bu yana tam 8 yilimizi bitirmis olduk. 8 yil ne kadar da cabuk gecti. Halbuki buraya gocmenlik icin basvurdugumuz, telaslari yasadigimiz zamanlar dun gibi.

Bu 8 yilda neler oldu?

9 Mayis 2006’da buradaki yasantimiza basladik. Finansal olarak cok guclu gelememistik maalesef. Butcemiz ve burda is bulma kolayligi bakimindan kendimize 3 ay sure bictik. Yani 3 ay icinde esim ve benden en azindan birimiz is bulamazsak Turkiye’ye donecektik. Kararimiz bu sekilde idi.

Geldigimiz gibi arkadaslarlarimiz bizi misafir ederlerken bizde kiralik ev tutmak icin ev arayislarimizi yaptik. Sonunda yine bir Turk’un sahibi oldugu bir evi kiraladik. Evimize bazilari sifir yeni, bazilari ikinci el olmak uzere esyalarimizi almaya basladik. Esimin o zamanlar Ingilizce seviyesi cok uygun olmadigi icin bir an once is bulma sorumlulugu benim uzerimdeydi. Ben bir bilgisayar muhendisiyim. Buraya 2004’te gelisimizde is piyalasalari daha mi iyidi bilemiyorum ama 2006’nin Mayis’inda geldigimizde durumun o sekilde (2004 Ekim’indeki gibi) olmadigini anlamamiz cok uzun surmedi. Tuttugumuz eve yerlesme telasi, Avustralya’ya gocmen olarak gelen herkesin yapmasi gereken yasal islemler vs gibi islemler ile ugrasmalarimiz bittikten sonra Mayis ayinin son gunleri ve Haziran ayinin basi itibariyle son surat islere basvurmaya basladim. Turkiye’de calistigim alanda yaptigim basvurular bir sekilde pozitif sekilde sonuclanmadi nedense. Is gorusmeleri aslinda fena gecmiyordu ama sonuc bir turlu gelmiyordu. Yasamak icin Melbourne’u secmistik ve Sydney’deki islere basvurmak istemiyordum. Bir sekilde Melbourne’de is bulmam gerekiyordu anlayacaginiz. Yoksa yolun sonu tekrar gerisin geriye Istanbul’du. Bir is gorusmesinde gorusmeyi yapan acentanin bana “baska pozisyonlar ile ilgili gorusmelerin var mi?” sorusu uzerine “evet su anda 4 ayri pozisyon icin gorusme halindeyim” demem uzerine, “istedigin kadar isle ilgili gorusme yapiyor ol, is gorusmeleri faturalarini odemez” demesi hala kulaklarimda cinliyor gibi. Aslina bakarsaniz bu soylem benim is aramamda taktiksel bir degisime de sebep oldu diyebilirim. Turkiye’de tecrubeli oldugum alan disinda da is aramaya ve o islerede basvurmaya basladim.

Sonucta Avustralya’daki ilk isimi yine burada yasayan Turk grubunun arasinda bir maillesme sonucu tanistigim bir Turk’un (yani su andaki mudurum) yardimi ile buldum. Bu is, tecrubem olmayan bir alandaydi ama adaptasyonum uzun surmedi ve calisma ortami Istanbul’dan sonra cok rahat ve stressiz gelmisti. Bu sekilde kendimize bictigimiz 3 ayin dolmasina yaklasik 3 hafta kala 17 Temmuz 2006’da Melbourne’deki ilk isime baslamis oldum.

Sonrasinda, esim Ingilizce kursuna basladi. Onun alaninda is bulmasi Agustos 2007’i buldu.

2009 yilinin Nisan ayinda Avustralya vatandasligimizi aldik ve hem Turkiye hem de Avustralya vatandasi olarak ‘cifte vatandas’ kategorisine gecmis olduk.

Yine bu 8 sene zarfinda hayatimizdaki en buyuk degisiklik tabii ki aramiza 2009 Ekim ayinda katilan kizimiz oldu. Ilerleyen yazilarda Avustralya’da daha dogrusu Melbourne’de bebeklikten itibaren cocuk yetistirmek ile ilgili yazilarim olacak. Sadece yazilarimin arasi uzun olabilir bu konuda okuyucularim lutfen kusura bakmasinlar ancak hayatin ritmine ayak uydurmak burada da cok kolay degil. Dolayisi ile yazi yazacak bos vakit bulabilmek kolay olmuyor. Ama mumkun oldukca yazacagim.

Ben 2006 Temmuz’da basladigim isyerimde hala calismaya devam ediyorum 8 seneyi devirmek uzereyim kismetse. Calistigim yer Melbourne’un baskenti oldugu Victoria hukumetinin bir departmani. Avustralya’da is kanunlarina gore isverenler calisanlarina ‘long service leave’ yani uzun donem sadakat izni denilebilecek bir izin veriyorlar. Bu izin 10 sene hizmet icin 3 ay olarak uygulaniyor genelde. Tam emin degilim ama bu butun heryerde bu sekilde uygulaniyor sanirim. Gectigimiz sene benimde bu izni hakketmeme 3 yil kaldi derken is yerimde uygulanan kurallarin degistirilmesi sonucu 7 sene hizmetten sonra bu izni orantili olarak (7 sene icin 3 ayin %70’i seklinde) kullanilabilir hale getirdiler. Bakalim kullanabilirsem tabii ki boyle bir izni hayatimda ilk defa almis olacagim. Avustralya’ya gocmen olarak gelmeden once Turkiye’deyken bir isyerindeki en uzun calisma surem 4 seneydi. Su siralar su andaki isyerimde bu sureyi ikiye katlamak uzereyim.

Buradaki 8 sene zarfinda guzel seyler yasadik. Doganin, piknik, kamp olayinin dibine vurduk. Dogada yaptigimiz piknik kahvaltilar arkadas grubumuzla bir araya geldigimiz guzel anilar oldular. Yazin cok sicak kavurucu havalar haricinde diger zamanlarda hep yapabildik boyle piknikleri artik Istanbul’da dogaya ne kadar hasret kaldiysak hicte sikilmadik bundan. 8 sene icinde 2008, 2010 ve 2012 yazlarinda (Turkiye yazlarinda) olmak uzere 3 kere Turkiye’ye tatile geldik. 1 kere Sydney tatili ve 1 kerede Yeni Zellanda’nin guney adasi (Christchurch deprem yasayip yikilmadan once gormus olduk) olmak uzere buyuk tatillerimizi yaptik. Daha henuz maalesef Queensland tarafina bir tatile gidemedik, Gold Coast ve Great Barrier Reef bolgesini henuz goremedik. Umarim ileride gorebiliriz oralarida. Bunlari buradaki yasam standardindan biraz ornek verebilmek adina listeledim. Ayrica Turkiye’de bazi kisilerden duymustuk; yani onlar yanlis biliyorlardi; iste Avustralya’ya gocmen olarak gittiniz mi, 5 sene ulke disina cikamiyormussunuz, hukumet izin vermiyormus falan, filan. Bu tip kulaktan dolma yanlis bilgileri kirmak adina yazdim ayrica.

Istanbul’daki hayatimiza gore neler degisti?

En buyuk degisiklikler tabii ki de cografik ve iklimsel degisiklikler. Yani guney yarim kurede yasayip, yazi Aralik-Ocak-Subat aylarinda, kisi da Haziran-Temmuz-Agustos aylarinda yasamak, Turkiye gunu yasamaya devam ederken bizim burada gece uykusunda olmamiz ve biz uyanipta islerimize geldigimizde Turkiye’nin gece uykusunda olmasi gibi. Burda kis mevsimiyken, Turkiye’ye tatile gidince kistan yaza gittigimiz icin cok ilginc oluyor ve vucudumuz hemen uyum sagliyor oraya ama tatil bitipte buraya kisa donunce tam tersi oluyor ve yol yorgunlugu ve jetlag bir turlu bitmek bilmiyor gibi oluyor.

Az stress, cok lay lay diyebilirim kisaca. Az stress kismi son 1-2 yilda biraz artmis olsada hala Istanbul seviyesine cikmis degil. Her yil yapilan listelerde sikca dunyanin en yasanabilir sehri ilan edilen (ama bana gore degil, olmamali) Melbourne’de yasiyoruz. Sehircilik bakimindan gercekten iyi bir sehir. Bu anlamda Istanbul’u ozledigimi soyleyemem. Cok duzenlli. Gerci dedigim gibi son 1-2 senede burada da bayagi bir trafik problemi olusmaya basladi gibi. Uzun mesafe gitmek problem olabiliyor sabah ve aksam is saatlerinde cok yogun oldugundan. Ama yogunluk Istanbul gibi 24 saat degil ancak aksam 7’e kadar devam ediyor diyebilirim. O saatten sonra azalan trafik genelde gece 10’dan itibaren in ile cin’in maclarina sahne olmaya basliyor diyebilirim (ancak bu hafta ici aksamlari gecerli bir durum). Cuma ve Cumartesi geceleri yollar yine bayagi kalabalik oluyor zira insanlar disarida yemek yemeyi ve gece hayatini seviyorlar genelde.

Is yasantimiz daha duzenli; yukarida da belirttigim gibi ben burada bir devlet kurulusunda calisiyorum. Ise baslangic ve bitis saatlerimiz Istanbul’daki is hayatima gore daha duzenli ve haftalik calisma saatimiz daha az diyebilirim. Resmi olarak haftalik calisma saatimiz 38 saat. Bu tabii ki is yukune gore degisiyor aksam mesai yapan arkadaslar oluyor cok seyrekte olsa ama insanlar genelde ofiste gec saate kadar durmak yerine aksam evden isyerine baglanarak calismayi tercih ediyorlar. Cumartesi ve Pazar gunu ise gidipte mesai yapmak gibi bir kavram ise yok diyebilirim en azindan benim calistigim kurulusta benim calistigim IT departmaninda.

Melbourne Istanbul’a gore iklim bakimindan acik hava aktivitelerine daha uygun bir sehir diyebilirim. Kisin havanin yumusak olmasi sebebiyle rahatlikla disarida zaman gecirmek mumkun oluyor. Istanbul'a gore en buyuk degisim bu olsa gerek. Birseyler yapalim dedigimiz zaman aklimiza hep dis mekan aktiviteleri geliyor ve ic mekan aktivitelerine pek takilmiyoruz diyebilirim. Alis veris merkezlerine gezmek icin degil gercekten alis veris yapmak icin gidiyoruz genelde. Gezmek amacli degil.

Bu 8 yilda hayatimizda degisen ve bizi kotu sekilde etkileyen en buyuk sey tabii ki de annelerimize, babalarimiza ve kardeslerimize olan uzakligimiz ve onlari 2 senede (en azindan simdiye kadar) bir gorebiliyor olmamiz ve kizimizin onlarin yoklugunda buyumesi ve o tip akraba kavramlarina goreceli olarak uzak (Turkiye’de onlara yakin olarak yetismesine gore) yetisiyor olmasi. Neyse bu konulari ilerleyen yazilarda irdelemeye calisicagim.

Bu yazimin sonunda gectigimiz hafta Turkiye’de, Soma’da meydana gelen feci maden kazasi sonucu hayatlarini kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine ve yakinlarina bas sagligi, sabir ve kuvvet dilerim. Tek temennim kaza ile ilgili sorumlularin gereken cezalari almalari ve Turkiye’de OH&S yani Is Yeri Guvenligi standartlarinin bir an once istenilen seviyeye getirilmesi ve bu tip kazalarin minimuma indirgenmesidir.

Bir sonraki yazimda biraz Avustralya tarihinden bahsedecegim.


Saglicakla kalin…